25 Mart 2011 Cuma

gunes



kustum cicegi diye bir bitki var. dokundugunda kapaniyor. hayatini tek basina yasayan, tum aktivitesi gunun saat dilimlerine gore gunese yonelmekten ibaret bir bitki. bitkisel hayat tabirinin hayat buldugu yer. dis mihraplardan gelen en kucuk temasta hayatla olan tum baglarini kopartabilecek ozguvene sahip. oyle de yapiyor zaten.

dort gunu kustum cicegi gibi yasadim. tum baglarimi koparttim. sadece gunese yonelerek yasadim. gunesi goremedigim zaman dilimini inkar ettim. durdum sadece. dusundum, okudum, film izledim, yazdim, temizlik yaptim, biyik biraktim, eski notlari, fotograflari, evraklari topladim, atilacaklari attim. envanter hesabi yapmaya calistim, sonra vazgectim. mutlu olmaya calistim, ondan da vazgectim. sonrasinda insanlar dokundu. kapandim. durmaya devam ettim. gunesi gorme umuduyla kapali kaldim. gunesi aradi kapali gozlerim.

bugun telefonuma gelen mesajla ayildim.
"ben oradayken konusmadigimiz bir sikinti mi var?"
ne gibi diyebildim cevap olarak. bu kadar netini gormemistim. belki de gercekten susmalarimiz bile yetmemisti bu kez. icine dogmus bitkisel hayatta oldugum. hayata don mesajiydi. dialog sonra rayina oturdu. o da bu kadar netini gormemis daha once.

hayata donuyorum yavas yavas. uykudan uyaniyorum arada. kalin perdelerin arasindan etrafa bakinmaya calisiyorum, kafami kaldiramiyorum. kafam kazan gibi. tekrar daliyorum uykuya. boylesi daha guzel.

Hiç yorum yok: