
advertising etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
advertising etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
28 Haziran 2011 Salı
27 Haziran 2011 Pazartesi
nowadays #13
14 Haziran 2011 Salı
8 Haziran 2011 Çarşamba
7 Haziran 2011 Salı
30 Mayıs 2011 Pazartesi
18 Mart 2011 Cuma
25 Kasım 2010 Perşembe
7 Kasım 2010 Pazar
7 Haziran 2010 Pazartesi
World Cup 2010 South Africa
futbol izlemeyi biraktim artik ama dunya kupasini merak etmiyor degilim. bazi maclari ozellikle kacirmayacagim. ingiltere, arjantin ve ozellikle de kuzey kore'ye sempatim var turnuvada, sirplar da gizli favorim.
ingilizler bu sene inanmis durumda. rio'nun sakatligiyla carragher ilk 11'e yerlesir diye umuyorum ve bu da hosuma gidiyor. asagidaki reklam carlsberg'e ait. team talk soyunma odasinda basliyor sahaya cikana kadar devam ediyor. 56.saniyede dart okunun nereye sapnadigina dikkat edelim! gayet basarili.
robbie williams ve soccer aid postu da haftaici.
ingilizler bu sene inanmis durumda. rio'nun sakatligiyla carragher ilk 11'e yerlesir diye umuyorum ve bu da hosuma gidiyor. asagidaki reklam carlsberg'e ait. team talk soyunma odasinda basliyor sahaya cikana kadar devam ediyor. 56.saniyede dart okunun nereye sapnadigina dikkat edelim! gayet basarili.
robbie williams ve soccer aid postu da haftaici.
Pembe Hitler
nba playoff finals 2010
artest'in bu sene yuzugu takip intihar edecegi geldi bir anda aklima asagidaki nba 2010 playoff finals reklamini izlerken. o yuzden bu gece her turlu izlerim maci. yillar oldu gece yarisi nba maci izlemeyeli. reklam da Goodby Silverstein & Partners ve Bricyard VFX'in ortak yapimi. detaylari asagida.
This is Brickyard's fourth straight year working with the NBA on their playoffs campaign. “Unity” juxtaposes footage of rivals Magic Johnson and Larry Bird, and uses interview clips with each player to emphasize the importance of team unity in achieving victory. Ultimately the seven spots are tied together through different spins on the NBA Playoffs’ “where amazing happens” tagline. DJ Steve Porter set the footage to various beats, mixing and looping dialogue to create the innovative rap-like flow of the spots.
This is Brickyard's fourth straight year working with the NBA on their playoffs campaign. “Unity” juxtaposes footage of rivals Magic Johnson and Larry Bird, and uses interview clips with each player to emphasize the importance of team unity in achieving victory. Ultimately the seven spots are tied together through different spins on the NBA Playoffs’ “where amazing happens” tagline. DJ Steve Porter set the footage to various beats, mixing and looping dialogue to create the innovative rap-like flow of the spots.
13 Ekim 2009 Salı
tıssss

bu ne biçim hayat böyle. yeter, yeter diye haykırmak istiyorum. bu tempoya bir dur demek lazım. pazar, pazartesi gecesi patlayan adamdan ne kadar hayır gelir. yorumda bulunmak için yeterli bir sebep. tüm yazın yorgunluğu var. bir yanım da artçı hoşnutluklar yaşamıyor değil bu durumdan.
advil hayat kurtarır, hiç ilaç içmem ama. iyi ki dogdun advil.
25 Eylül 2009 Cuma
Manchester Derby
çok efsane maçtı. izmir'de spormax yok diye izleyemedim. futbolun 90 dakikadan uzun sürdüğünü kanıtlayan örnekler, hayatımın domino taşlarıdır.
city'nin iki senedir har vurup harman savurarak yaptığı transferler sonrası manchester derbisi daha ateşli bir hal aldı artık. geçen sene Oasis'in City'li solisti Noel Gallgher "I always kind of knew that 40 years of loyalty would be repaid somehow and I always knew that a day would come when we stagger everyone in football. It'll be nice to know that every gallon of petrol a Manchester United fan buys is going into our transfer kitty." demecini vermişti.
Manchester City bu seneye Tevez, Adebayor ve Cruz transferleriyle çok iddalı girdi. haftasonuna kadar 4'te 4 ile gelen City, hafta başında derbiye hazırdı. United'a oranla şehrin merkezine hakim olan City, dört bir yanı Tevez görselleriyle giydirdi.



Türkiye'de bir takımın benzer yollarla rakibine mesaj gönderdiğini ve sonrasında olacakları düşünüyorum. hadi geçtim, üç büyükler arasındaki bir derbiden önce bunlar olsa. bjk-fb maçı öncesi İnönü'ye doğru giden yolda Nobre ve Rüştü'lü görsellerle "cehenneme hoşgeldiniz" yazsa. birileri ölür.
özellikle aşağıdaki görsel son derece manidar. hem Owen'ın sakatlığına gönderiyorlar, hem de Old Trafford'un Manchester'ın sırtlarında olmasına giydiriyorlar.

son gülen iyi güler, öyle olmaz böyle olur, erken öten horozun başını keserler gibi sözlerle durumu açıklayabiliriz. Manchester United, Owen'ın 90+6'daki golüyle maçı 3-4 aldı. ilk kurşunu sıkan city, tabiki cevabını aldı bu hafta. United'ın Manchester'ı donattığı afiş ise aşağıda.

sense of humour mı, rekabet mi, işte premier lig bu, futbol asla sadece futbol değildir mi denir, ne denir bilemedim. tek bildiğim bu sporu sevdiğim.
edit: görseller thespoiler.co.uk'den
city'nin iki senedir har vurup harman savurarak yaptığı transferler sonrası manchester derbisi daha ateşli bir hal aldı artık. geçen sene Oasis'in City'li solisti Noel Gallgher "I always kind of knew that 40 years of loyalty would be repaid somehow and I always knew that a day would come when we stagger everyone in football. It'll be nice to know that every gallon of petrol a Manchester United fan buys is going into our transfer kitty." demecini vermişti.
Manchester City bu seneye Tevez, Adebayor ve Cruz transferleriyle çok iddalı girdi. haftasonuna kadar 4'te 4 ile gelen City, hafta başında derbiye hazırdı. United'a oranla şehrin merkezine hakim olan City, dört bir yanı Tevez görselleriyle giydirdi.



Türkiye'de bir takımın benzer yollarla rakibine mesaj gönderdiğini ve sonrasında olacakları düşünüyorum. hadi geçtim, üç büyükler arasındaki bir derbiden önce bunlar olsa. bjk-fb maçı öncesi İnönü'ye doğru giden yolda Nobre ve Rüştü'lü görsellerle "cehenneme hoşgeldiniz" yazsa. birileri ölür.
özellikle aşağıdaki görsel son derece manidar. hem Owen'ın sakatlığına gönderiyorlar, hem de Old Trafford'un Manchester'ın sırtlarında olmasına giydiriyorlar.

son gülen iyi güler, öyle olmaz böyle olur, erken öten horozun başını keserler gibi sözlerle durumu açıklayabiliriz. Manchester United, Owen'ın 90+6'daki golüyle maçı 3-4 aldı. ilk kurşunu sıkan city, tabiki cevabını aldı bu hafta. United'ın Manchester'ı donattığı afiş ise aşağıda.

sense of humour mı, rekabet mi, işte premier lig bu, futbol asla sadece futbol değildir mi denir, ne denir bilemedim. tek bildiğim bu sporu sevdiğim.
edit: görseller thespoiler.co.uk'den
27 Ağustos 2009 Perşembe
vals
son 22 saattir aynı koltukta oturup, havayla temasta bulunmadan, excel senin, powerpoint benim, brief onun, P4 bunun, budget hepimizin diye globalleşmeye devam eden dünyanın emlakçısı olan reklam endüstrisine hizmet veriyorum. bir önceki cümlede geçen tümleçlerin hepsini hayatımdan çıkartmayı ne kadar da çok isterdim oysa. daha şanslı doğabilseydim, kendi şansımı yaratmaya çalışmasaydım. ben yol, su ve elektrik peşinde değilimki. taşları birbirine sürterek kendimi ısıtmak istiyorum. işim bittiği zaman da tükürürek söndürürüm. ama ne yazıkki o reklamda olduğu gibi levent'teki ofisimden çıkıp, etiler'deki evime doğru yola koyuluyorum birazdan.
son derece korkutucu bir gerçek.
son derece korkutucu bir gerçek.
4 Ağustos 2009 Salı
create not hate
İngiliz reklam ajansı Quite Storm, create not hate adında bir oluşum kurmuş. Organizasyon, ingiliz çocuklarının yeteneklerini erken fark edip, onları ilgili kulvarda eğitmek amacıyla kurulmuş. Gençlik pazarları pub'ta içip, deplasmana gitmesin, serseri olmasın, eli silah tutmasın da topluma yararlı adamlar olsun istiyorlar. "bu gençler ne yapsın, kahveye mi gitsin" mottosuna söz hakkı tanımıyorlar. çocuklar özensin diye seçilen role model'ler var. özellikle fatboy slim cumartesi günkü performansından sonra anlamlı bir role model.





16 Temmuz 2009 Perşembe
bir gün benim olacaksın
4 Mayıs 2009 Pazartesi
bir pazar gecesi
pazar gunleri uzun bir zamandir susulan, dinlenme amaciyla baslanirken gecenin sonunda alkol oraniyla endeksli sekilde hayata dair karar vermelerle sonuclanan gunler olmaya basladi, ozellikle istanbul'da sikisilan pazarlarda.
daha onceden bahsettigim gibi hayat inkar ettigin kadar degil, kabul ettigin kadar senindir. karasal iklimde sararan bozkirlar gibi inkar edersek koklerimizi, kacinilmazdir sonumuzda koklerimizin kurumasi ama genc makiler gibi mevsimsel degismelere boyun egebilirsek, yasamsal suremizi on yillarca katlayabiliriz. bizim sorunumuz da burada basliyor. kimin umrunda ki bir on yil daha yasamak, yeni bir pazar gecesinde yataga saklanircasina sokulurken.
bu gece, yarin yeni bir gun yalanina kendimizi kandirirken, yarin sabah kendimizi o yuksek katli binalardaki masalarimizda haftasonu boyunca gelen maillere cevap verirken bulacagiz, dilimizin ucuna kadar gelse de yan masamizdaki kadin ya da erkege bahsedemeyecegiz gercek hayatin bu binadaki kariyer savaslarindan ibaret olmadigini. bizim bu taraklarda bezimiz yok desek bile bizim kuyumuzu kazmaya devam edecekler onumuzdeki gunlerde. biz kariyer dunyasinda asimile olacagiz ve onlar bundan on sene sonra cevresindeki yalniz kalmis insanlara kariyer merdivenlerini adim adim degil kosarak ciktigini anlatirken arada uzerine basilan figuranlari oynayacagiz.
hayat da bugun oldugu gibi gunduz ve gece olarak gercek yuzunu bir gosterip, bir sakliyor. ben buradayim derken icine sonsuz bir umut asiliyor, bulutlarin arkasina saklaninca da seni rasyonalist duzende buyur ediyor. sonuna kadar gercekci, anlam veremedigin kadar karmasik, anlam verdigini zannettigin kadar hayal mahsulu.
paradoks hayat boyu suruyor. biz, konusanlar ve okuyanlar da kisa donemlerde kendimize kiliflar uyduruyoruz. uzun doneme dair umutlar besleyip kendimize kacis noktalari yaratiyor, bu uzun donemlerin artci soklarinda kendimizi kandiriyoruz.
benim bu aksam kandirdigim, bronzlasmama neden olan tum sucu gunes isiklarina atmam gibi.
bu yazinin, bu pazarin sarkisi ne mi?
tabi ki de son derece net.
ben hiç kimsem olmadan
tepeden tırnağa
ona hiç sarılmadan
şimdi ölmek istemem
kalbine dokunmadan
hadi al götür beni
hala benimmişler gibi
evime yurduma
taze meyve tatları
yağmurlarında
çoban yıldızı
sen benle kal
zamanın varsa biraz daha
daha onceden bahsettigim gibi hayat inkar ettigin kadar degil, kabul ettigin kadar senindir. karasal iklimde sararan bozkirlar gibi inkar edersek koklerimizi, kacinilmazdir sonumuzda koklerimizin kurumasi ama genc makiler gibi mevsimsel degismelere boyun egebilirsek, yasamsal suremizi on yillarca katlayabiliriz. bizim sorunumuz da burada basliyor. kimin umrunda ki bir on yil daha yasamak, yeni bir pazar gecesinde yataga saklanircasina sokulurken.
bu gece, yarin yeni bir gun yalanina kendimizi kandirirken, yarin sabah kendimizi o yuksek katli binalardaki masalarimizda haftasonu boyunca gelen maillere cevap verirken bulacagiz, dilimizin ucuna kadar gelse de yan masamizdaki kadin ya da erkege bahsedemeyecegiz gercek hayatin bu binadaki kariyer savaslarindan ibaret olmadigini. bizim bu taraklarda bezimiz yok desek bile bizim kuyumuzu kazmaya devam edecekler onumuzdeki gunlerde. biz kariyer dunyasinda asimile olacagiz ve onlar bundan on sene sonra cevresindeki yalniz kalmis insanlara kariyer merdivenlerini adim adim degil kosarak ciktigini anlatirken arada uzerine basilan figuranlari oynayacagiz.
hayat da bugun oldugu gibi gunduz ve gece olarak gercek yuzunu bir gosterip, bir sakliyor. ben buradayim derken icine sonsuz bir umut asiliyor, bulutlarin arkasina saklaninca da seni rasyonalist duzende buyur ediyor. sonuna kadar gercekci, anlam veremedigin kadar karmasik, anlam verdigini zannettigin kadar hayal mahsulu.
paradoks hayat boyu suruyor. biz, konusanlar ve okuyanlar da kisa donemlerde kendimize kiliflar uyduruyoruz. uzun doneme dair umutlar besleyip kendimize kacis noktalari yaratiyor, bu uzun donemlerin artci soklarinda kendimizi kandiriyoruz.
benim bu aksam kandirdigim, bronzlasmama neden olan tum sucu gunes isiklarina atmam gibi.
bu yazinin, bu pazarin sarkisi ne mi?
tabi ki de son derece net.
ben hiç kimsem olmadan
tepeden tırnağa
ona hiç sarılmadan
şimdi ölmek istemem
kalbine dokunmadan
hadi al götür beni
hala benimmişler gibi
evime yurduma
taze meyve tatları
yağmurlarında
çoban yıldızı
sen benle kal
zamanın varsa biraz daha

9 Nisan 2009 Perşembe
savur hepsini okyanusa
bu reklamı kim çektiyse zihnine sağlık. üzerine bu şarkı da pas tutmaz.
rutin hayat bu en büyük girdap
dikkat et sempatik başlar
antipatik ama enteresan
alakam yok bunlarLAN...
25 Mart 2009 Çarşamba
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)