4 Mayıs 2009 Pazartesi

bir pazar gecesi

pazar gunleri uzun bir zamandir susulan, dinlenme amaciyla baslanirken gecenin sonunda alkol oraniyla endeksli sekilde hayata dair karar vermelerle sonuclanan gunler olmaya basladi, ozellikle istanbul'da sikisilan pazarlarda.

daha onceden bahsettigim gibi hayat inkar ettigin kadar degil, kabul ettigin kadar senindir. karasal iklimde sararan bozkirlar gibi inkar edersek koklerimizi, kacinilmazdir sonumuzda koklerimizin kurumasi ama genc makiler gibi mevsimsel degismelere boyun egebilirsek, yasamsal suremizi on yillarca katlayabiliriz. bizim sorunumuz da burada basliyor. kimin umrunda ki bir on yil daha yasamak, yeni bir pazar gecesinde yataga saklanircasina sokulurken.

bu gece, yarin yeni bir gun yalanina kendimizi kandirirken, yarin sabah kendimizi o yuksek katli binalardaki masalarimizda haftasonu boyunca gelen maillere cevap verirken bulacagiz, dilimizin ucuna kadar gelse de yan masamizdaki kadin ya da erkege bahsedemeyecegiz gercek hayatin bu binadaki kariyer savaslarindan ibaret olmadigini. bizim bu taraklarda bezimiz yok desek bile bizim kuyumuzu kazmaya devam edecekler onumuzdeki gunlerde. biz kariyer dunyasinda asimile olacagiz ve onlar bundan on sene sonra cevresindeki yalniz kalmis insanlara kariyer merdivenlerini adim adim degil kosarak ciktigini anlatirken arada uzerine basilan figuranlari oynayacagiz.

hayat da bugun oldugu gibi gunduz ve gece olarak gercek yuzunu bir gosterip, bir sakliyor. ben buradayim derken icine sonsuz bir umut asiliyor, bulutlarin arkasina saklaninca da seni rasyonalist duzende buyur ediyor. sonuna kadar gercekci, anlam veremedigin kadar karmasik, anlam verdigini zannettigin kadar hayal mahsulu.

paradoks hayat boyu suruyor. biz, konusanlar ve okuyanlar da kisa donemlerde kendimize kiliflar uyduruyoruz. uzun doneme dair umutlar besleyip kendimize kacis noktalari yaratiyor, bu uzun donemlerin artci soklarinda kendimizi kandiriyoruz.
benim bu aksam kandirdigim, bronzlasmama neden olan tum sucu gunes isiklarina atmam gibi.

bu yazinin, bu pazarin sarkisi ne mi?
tabi ki de son derece net.

ben hiç kimsem olmadan
tepeden tırnağa
ona hiç sarılmadan
şimdi ölmek istemem
kalbine dokunmadan

hadi al götür beni
hala benimmişler gibi
evime yurduma

taze meyve tatları
yağmurlarında

çoban yıldızı
sen benle kal
zamanın varsa biraz daha


1 yorum:

kelkafa dedi ki...

hep benle kal.