9 Haziran 2009 Salı

...'nin yolu


"ne kadar yalnizsan o kadar uzaga gidersin, ne kadar terk edersen o kadar ölürsün" demistik... hatirlarsin... seni otel odanda gördügün rüyalardan uyandirdigim icin pisman degilim... ama bil ki, zihnin cehennemindir. sonsuza kadar yasayacak. senin gibi. öldügünde ise sen orada olmayacaksin ne yazik ki!!!

kitaptan bir kare anlatmisti bana bir gun. yukaridaki cumleleri degil, otel odasindan bir sahneyi hatirlatmisti, yasatarak. calan muziklerinden ve garsonlarindan nefret ettigimiz bir bardaydik. icimi ask gibi sıkıntıyla huzur karısımı bir duygu kaplamisti. o zamanlar cok asiktim. o'nunla ayni kirli havayi soludugumu fark ettim. birbirimize yardım ve yataklık yapmak dunya icin buyuk bir suc unsuru teskil ediyordu ama bizim kahpe bedenlerimiz her yudumun hakkini veriyordu. en zor bolumu yasadik, tabiat ananin inadina titreyen cigerlerimizi ısıtırken yıldızlarin altında. attıgımız her adımda kalkan kuru topragin tozu ile agzimizdan cikan dumanlar havada kesisip kocaman bulut cemberleri yaratiyordu karsimizda bir kasim gecesi. tozdan, dumandan ibaret les bir cember gece boyu bizi terk etmedi.

simdi bir haziran gecesi.
ayni kitaya sigamayacak kadar buyuk kitleler var ic organlarimizin birinde. simdi gecenin bir yerinde balkonda sigarami ufluyorum, dolunayin onunu bulutlar kesiyor, biliyorum bu gece hep orada kalacaklar. yarim kaliyorum.

Hiç yorum yok: