10 Temmuz 2012 Salı

hakim bey kararı siz verin

onsekiz günlük avrupa'mı hala yazıyorum ama bitmedi. bu yazı başka yazı. bu yazın yazısı, en bilemedin alın yazısı.

şimdi bütün filmi ileri sarıyorum. sonra da geri. mix yapıyorum. soundcloud'a koymaktansa bloga koyuyorum. kendi reçetemi yazıyorum. kararımı veriyorum. karar verilmiştir.

bu hayat böyle devam ettiği sürece (ki sürecek) yolun kalanına bedenimdeki beneklerle devam edeceğim. gururdan dile getirmediğim gerçekleri kalbime gömerken, gerçeklerin hiçbirisi aklıma sığmazken, ruhum da bedenime sığmıyor. kolay değil bu cihan. nefes ritmim tekrar bozuluyor gün geçtikçe. eve gitmek istemiyorum. eve gidersem de yataktan çıkmak istemiyorum. iki dubleyle başladığım gecelerin, akşamına uyanıyorum. gecelerle gündüzler birbirine girdi. bir yanım 21 haziran, diğer yanım 21 aralık. dönence, dönence.

birazdan ofisten çıkıp kendimi yola vuracağım. attığım her adımın sesini ancak sen duyacaksın kardeşim çünkü sen de aynı yolları ağır aksak yürüdün. yürüyedur dediler bir gün bize, o gün bugündür ehliyete başvurmadım.

12 eylül'ü bekliyorum ben. bugüne kadar iyi yürüdüm, artık yoruldum. durup dinlenmenin zamanı geldi. hayatımdaki en büyük gerçeği kabuğuma çekilerek yaşayacağım. hani öyle olmaz böyle olur derler ya benim hikayem de böyle olurdu zaten. bir arkadaşa bakıp çıkacağım. ne kadar sürer bilmem içeride geçireceğim vakit. kutadgu bilig gibi bir beden bırakıyorum, daha ne amk!

şikayetim var cümle yasaktan
dillerimi hakim bey, baglasan durmaz
gelsin jandarma, polis karakoldan
fikrim firarda. mapusa sığmaz.
eyva(lla)h.




Hiç yorum yok: