23 Temmuz 2010 Cuma

mine vaganti



"- nicola'dan çok önemli bir şey öğrendim. en kötü anında, o an ölmeyi istesen bile gülümseyebilmelisin..."

cok oncesinden sozlesmistik izlemek icin. sezen de var mi diye sordum izlerken yanimdaki mutluluk zombisine. gulumseyerek "sonunda" dedi.

başımı omzuna yaslamaya
hayata yeniden başlamaya
bağında, bahçende, pınarlarında
içimi yıkamaya geliyorum

bizdeki hikayesi de benzer. filmdekinin aksine bizimkisi yeniden dunyaya gelmek ustune. 1925 yilinda galata'da ne guzel insanlar yasamistir kim bilir. simdi kimler o sokagin keyfini surebiliyor acaba gecenin bir karanliginda.

o sokagin da "sonunda" bir hayat var midir bizi bekleyen?

Hiç yorum yok: