27 Mayıs 2010 Perşembe

23 Mayıs 2010 Son Final


Persembe gunu uzatmalarda tiago’nun golunden cok sonra kendime geldim. Mac biteli dakikalar olmustu, babam yurtdisindan tebrik etmek icin aramisti ama duymamistim. Izmirden gelen, mactan maca karsilastigim, goremesem de yakinlarda biryerlerde olduklarini hissetmenin guven verdigi altay sevdalilariyla artik dondugune inandigimizdan talihimizden bahsediyorduk. Hemen takilivermistik felegin celmesine de havalarda ucusumuz zaferimizdenmis gibi geliyordu bize. Telefonun ucundan izmirdeki sevdalilarla coskumuzu paylasiyorduk, pazarin planlarini yapiyorduk. Agzimizin sulari akiyordu tum ulkeye super lige ciktigimizi haykirmak icin. Yillardir icimizde hapsettigimiz her sene buyuyen cosku, cizgi filmlerdeki gibi bizi olagandisi fiziksel sekillere sokup, sisirmisti.

Ne cumayi hatirliyorum, ne de cumartesiyi. Kendimi inandirmistim seytanin bacagini kirdigimiza. Simdi seytani, kendi bacagiyla nakavt etmek vardi sirada. O kadar doluyduk biz, harcaniyorduk bu ligte, yerimiz belliydi bizim. Ne saatler ne de dakikalar gecmek bilmiyordu ama pazar sabahina uyanmistik sonunda. Babamdan bana devredilen bir gelenekle nevizadeye raki icmeye gittim iki altay sevdalisi dostumla. Ilk gittigim maci hatirliyorum, sezonun ilk macinda kocaeliyle oynuyorduk, lemi’nin geldigi seneydi. Babam elimden tutup, hadi artik zamani geldi demisti uzerime formayi gecirip. Mactan iki saat once bornova sokaginda almistik solugu. Rakilar kondu, ‘kucuge de bir bira’ dedi babam. Yasa mehmet, apo abi, nasir abi, omur abi, kor coskun, suat abi kisacasi babamin cocuklugundan beri kimi zaman o formayi terletirken pas aldigi, kimi zaman tribunde omuz omuza geldigi dostlariyla ayni aski her hafta yasadiklarini hissettim. Ayni aski kirk yildir yasiyorlardi “Buyuk Altay” diye o alsancak’I inletirken. Yurtdisinda yasayan babam ogle saatlerinde arayip basarilar diledi. O da bulundugu yerden iki maci izleyip, bu maci almanin formulunu cizmisti. Bu sefer olacak dedi ve benim tarihe taniklik ettigimi, bunca seneden sonra altay’in zaferini gorup, super lig’e cikacagina sahitlik edecegim altay jenerasyonuna ait oldugum icin sansli oldugumu soyledi. Dogruydu, bugune dek altaya dair tecrube ettigim kazanc ve maglubiyetleri dengeye getirebilecek herhangi bir terazi kesfedilmemisti henuz ama artik hersey musaitti.

Mac oncesi olimpiyat stadina varinca gordum binlerce insanin gozundeki inanmisligi. Oradaki herkes altay’inin gucune guc katmaya, formasinda ter olmaya ve en onemlisi Pazar gecesi istanbul’a sampiyon olmaya gelmisti. Herkes tek bir agizdan haykiriyordu yedi yillik fetret donemine olan ofkesini. senede uc kez birbini gormek yetiyordu herkese yanindakine inanmak icin. Hayatin kendisi gibi sorgulamalara girmenize gerek yoktur altay tribunlerinde herkes omuza omuzada tek yurek olur, inanmistir o kolun sardigi omzun ait oldugu bedenin samimiyetine.

Dolu dolu, golle gecen ilk atmis dakikaya kadar hersey yolundaydi. Ekran basindakiler bizi zafere giderken izliyordu ve biz tribundekiler dusman catlatircasina birliktelik sergilerken, sahadaki savascilar da seytanla olan son dansin keyfini suruyordu. Ne olduysa ondan sonra oldu. Biz zaferden havalarda uctugumuzu sanarken felegin celmesine takilmistik meger. Biz yukselmistik ama ay yeterince kararmamisti. Yere dusunce hasar agir oldu, etrafimizda kimseler kalmamisti. Son yirmi dakikayi dusunuyorum da gercek mi, kader mi, bahtsizik mi hala adini koyamadigim o yasanan rituel ile yuzlesirken “yine mi lan” diyordu etrafimdaki herkes.

Inanamadim. Hala da inanamiyorum. Bitkisel hayattayim Pazar aksamindan beri. Hani buyuk olumlerden, ayriliklardan, kavgalardan sonra bir an olur ve tum zaman durur. Herseyin bir ruya oldugunu dusunursunuz. O an sadece bir saniyedir ve bedeninizde size can veren tum kucuk organizmalar haykirir “gercek” diye. Uyanirsiniz. Ama o bir saniye omre bedeldir. Oyleyim iste Pazar aksamindan beri. Son yirmi dakikayi oynuyorum hala. Bitmedi. O son dudugu calamiyorum. Cenk Ahmet’in ortasini burak’in indirmesini ve Yigitcan’in gelisine vurup aglari sonuna kadar havalandirmasini ve yanimda kim varsa ona sarilmami bekliyorum. Tanimasam da olur nasil olsa o da bir altayli.

Hiç yorum yok: