15 Kasım 2013 Cuma

değişiklik zamanı

bundan on dört gün önce ama beş saat sonraydı.
o geceki hislerimi hayatım boyunca unutmayacağım. sabahına vücudum kendini iptal etti. sanki önceki gece mutluluktan, sarhoşluktan, yıllarla savaşmaktan yorgun düşmüş ve ölmüştüm.

sabahına bir bebek kadar hafif, onun kadar sancılı ve ateşler içerisinde uyandım.
yeniden başladığımı hissettim.

15:54'e kadar konuştum ve düşündüm.
muhabbetin bağına ev kurmuşken, altay'ın yüzüncü yılıyken, dostluğun sıcaklığıyla ısınırken çıkmaz sokağımda aynaya bakıyorum. duble yollu kariyer otobanları sizin olsun. ben sağ şeritten giderken camı açtım, en sevdiğim şarkıyı dinliyorum.


hayata bakışının kısa ama uzun bir özetiydi: “hiçbir şey yok”. yaşayacağın onca şey vardı aslında. henüz kendi kendini yok etmek için çok erkendi. insanlar, yaşama hakkına duydukları gibi yaşamama hakkına saygı duyamadılar, zorla gidişine seyirci ettin herkesi. ardında kulaklarımızda hep duyacağımız “hiçbir şey yok” deyişinle.

“hiçbir şey yok”

Hiç yorum yok: