27 Aralık 2010 Pazartesi

ekmek'siz

Kendisi, şahsına münhasır kelimesinin sözcük anlamı olabilir. Altında yatan hikayeleri anlatmaya baslasam saatlerce yazmam gerekir. Ama bu hikaye herseye noktayı koyuyor.

Üniversite yıllarında çoğu istanbul göçmenine istanbul 101 dersleri veren Mecidiyeköy'de altı sene geçirdi koca adam. Derslerle arası çok iyi olmadığından ve nevi şahsına münhasırlığından kimi zaman siparişleriyle bakkalları şaşırttı, kimi zaman zincirlikuyu mezarlığına bakan evinde çaldığı şarkılarla huzur içinde yatan ölüleri diriltti, kimi zaman da profilo tansaş'ın pale kasiyerlerine şaşırtan fiş dökümleriyle karşılaşmalarını sağladı.

Ama hiçbirisi o meşhur cumartesi gecesinde hizmet için degil, zorunluluktan 24 saat açık olan burger turk denen o çakma, iğrenç, ne idüğü belirsiz restoranda çalışan garsonlara verdigi demeç kadar şaşırtıcı degildi. Merkezüssü Mecidiyeköy olan sarsıntı Gülbağ, Şişli ve Esentepe'den de hissedildi.

- "Cheeseburger istiyorum ama ekmeksiz"

Alkolün de etkisiyle siparişin son hecesiyle birlikte şaşkınlığımızın yerini kahkahalar aldı. Sakinleşip de neden diye sorduğumuzda kendinden emin ve haklılığını asla sorgulamayacağımız şekilde:
- "Ne var amk, hem ekmeği bayat hem de o kadar aç değilim. Ekmekle karnımı doyurmak istemiyorum" dedi.
Bu açıklama her ne kadar dışarıdan bakıldığında mantıklı olsa da o an hiç birşey elimizdeki kozu eritemezdi. Sonuçta bu adam küçüğüm'ü dinlerken kırmızı tuborg'un içerisine kolonya dökmeyi de denemiş bir lezzet gurusu.

Sene 2010.
Tünel'deki Dükkan burger denen para tuzağına kaptırmışım kendimi. Her zamankinden yemeyip, menüyü inceleyeyim diyorum. Yeşil burger diye bir deli saçması takılıyor gözüme. İçindekileri okuyorum. Yıkılıyorum. Hem gülmekten hem de yıllar karşısında yenilişimden.

Adam haklı beyler !!!

Muamhuamhauma
Büyüksün Medreruno.


Hiç yorum yok: