19 Nisan 2010 Pazartesi

havuz problemi

bu aralar cok enteresan bir kafa yapisindayim. ayri bir kafa yapiyisinda olmam cok sasirtici degil, mevsimsellik yapimin yapisal kirilma yarattigi bir donemdeyim, ilk farkim alinmali benim ortalamada duragan hale gelmem icin. ekonometrik bir bilgidir bu, saolsun cikis kaydini alabilmek icin alti yilimi harcadigim universite bilgi dagarcigimi, bir yazimda kullanabiliyorum sonunda. neyse, kendimi bu kalip icerisine icimi dokerken gormem enteresan olan. ne yazikki bu gotu benden baska kurtaracak kimse yok. uzun uzun yazacak gunlerim olacak sessiz ve sakin.

malafa'da soyle diyordu,
doğu ile batı arasındaki fark hilal ile haç arasındaki fark kadar. hilal bombeli. haçtaysa dik açılar var. hilal altında yaşayanlar da bombeli hayatlara sahip. genişler,kurallarla ilgilenmiyorlar, zamanla ilgileri yok, çöl kumu gibi uçuşuyorlar. haçın gölgesindekilerse sert ve köşeli hayatlar yaşıyorlar. yasaları, kuralları olan, dik açılı hayatlar. hilalin altındaki insana, haçın gölgesindeki düzeneğe inanıyor. dolayısıyla hilalle yaşayanların her biri ayrı bir düzenek geliştiriyor. küçük çeteler. küçük düzenekler. haç, insana tek bir düzenek emrediyor. doğu ile batı arasındaki fark bu.

cevremdeki tum hayallerin ucundaki havuc yurtdisinda yasamak. bu konu yeni insanlarla paylasilirken her zaman emin misin sorusu ile karsilasiyorum. o an icimde hicbirsey belirmiyor, ne kadar guzel gecirmisim bunca seneyi diyorum, dudaklarimin sag koselerinin genis aciya hizalanacaklarini hissediyorum ama kendimi tutup bir saniyeligine de olsa kalbimin kapakciklarinin o hali almasini saglayip, tum kan akislarima durmalarini emrediyorum. icimin bombos olusuna taniklik ediyorum. bir nevi masturbasyon benimkisi. 26 senelik bir havuzu senede sonsuz x hizla dolduran iki musluk varken sadece kova kullanarak o havuzu bombos hale getirmek kolay olmadi. iscilik bedeli yuksek bu eylemde. limit sonsuza giderken, ben kendime döndüm!

yine sapiyor konular. o kadar uzun zamandir yazmiyorumki, tum israrlarinin sonunda annesinden sokaga cikma iznini kopartabilmis bir veletin sokakta gecirdigi o iki saatte tum dizlerini yara bere icerisinde birakana kadar kostugu, topa vurdugu, celme caktigi ve sonunda kan ter icerisinde utana sikila zile bastigi gibi son noktayi koydugumda kapatacagim bu aksam lap top'u.

yazinin ozu,
sartlari kendi lehimde kullanmam lazim ve zafere giderken her yol mubahtir. bir hac'in sinirlarinda yasayamiyorsam bana bicilen hilali hac'a cevirmek icin elimden gelen herseyi yapiyorum, yapacagim. sadece bu.

Hiç yorum yok: