6 Ocak 2023 Cuma

27 Kasim

 Bu yaziyi bir ay boyunca suren turlu tramvalar ve gozden gecirmeler ustune anca tamamlayabildim. Her kelimesi beni ve hislerimi baglar.

 

 

Bizi bitirdiler aslanım. Ben bunca yıllık Altay’liyim, bizi bu kadar ziyan hissetmediler dedi babam suratıma bakarken. agzini dahi acmadan söyledi bunlari bana Ataturk stadinin, bugune kadar hic kimsenin merak etmedigi ama bize hep bakan karsiyaka tarafina dogru boynunu devirirken.

 

Çok israr etti bana o pazar maca gitmemek icin. Hiçbir dayanağı yoktu. Sadece bizi goztepe deplasmanına götürmek icin gelmesini beklediğimiz on otobüs gelmemişti. O kadardı. Kendisi 70 yıldır izmirde yasayan bir insandı ama farkına varmisti terazi. Ben ise sadece o mac icin Londra’dan gelmiştim. O yüzden olsek bile o maca gidecektik. Baba ile oğul arasında olur boyle cekismeler. Ogul yaslandikca boynunu büker, baba da genclestikce oglunun yoluna gider. En azından bizde öyle olmustur seneler boyunca. 

 

Oysa oncekindeki akşam, ben londradan gelmiştim. Çok sevdiğimiz iki insanla rakıya düşmüştük gelir gelmez. deplasmanin göbeğinde, Altay’imizi konuşabiliyorduk. Sonrasinda bu aralar herkesin cümle içerisinde bile kullanırken elli kere düşündüğü, sirf Pazar sokaginda diye bizim icin cok sey ifade eden derneğimize uğrayıp, ertesi güne dair tatlı bir mesaj vermek isteyen baska dostlarimizin yaninda geceyi sabah etmiştik Zeynel amcamızdan aldigimiz gevreklerle. Izmir, olabildigince kucaklayıcı idi o haftasonu bir yere kadar. 

 

Sonra kabusun aga babası yaşandı. Belediyenin son 48 saattir soz vermediği otobüsler doğal olarak hic gelmedi. Ataturk stadında toplanan bin kadar Altayliyi, görsel aksel’e götürecek otobüsler hiç görünmediler yukarıdan aldıkları mesajdan oturu. Oysa bisiklet sevdalisi Tunc Soyer bize bin tane bisiklet verse, aramizdaki bilmeyenlere ogretir o yolu yine giderdik biz. Hani korku belediyenin otobusleriyse eger, bizim iman gibi serhaddimiz var. Sonra bizden bir ekip yurudu. Çünkü o kadar inancli bir ekipti ki o topluluk, önünde ne dursa yıkabilecek kudrete sahipti. Yeter ki önünde Altay’a engel olan birisini gorsun. Sonra sehrin karar verici mercileri konunun ehemmiyetinin farkına vardılar ve yemeksepeti gibi davranip sipariş etmeye calistigimizin fazlası sayıda otobüs geldi bizi olmamız gereken yere götürmek icin. Biz de saskindik ama hepimiz biliyorduk. Artmadan yetmezdi.

 

Stada geldigimizde mac çoktan baslamisti. On otobüs insan goztepe’nin kızlarına seve seve otobüslerden asagiya tukurulduk. bin kisi, iki kapının içerisinden girmek icin birbirimizi ezercesine önlere doğrular yönelirken polisin turlu umursamaz şiddetine maruz kaldık. Bir noktada bu isin insanlik disi oldugunu anlatmaya calisirken, polis tarafından joplandim ve ana avrat sovuldum. O deplasmana gelen bir birey icin bu tarz davranislarin kacinilmaz oldugunu coktan yasayarak ogrendigimden umursamadim. Ama bilmiyordum ki bu sadece gece boyunca yiyeceklerimizin antresiymis. 

 

Iceriye girdiğimde meşhur fisek çoktan ucmustu. Sonra sahaya giren iki ayaklı baska bir sey gordum. korktum. Ki ben deplasmanda hiç korkmam. Deplasman cok uzun sureler once benim evim olmustu. Bu konuyu biraz desmek istiyorum. 12 yasinda cekirdek aile icerisinde hissettigim ayrilik ve sonrasinda yasananlar bende hayata dair deplasman kavraminin icsellesmesini sagladi. Oncelerinde evden eylem olarak kisa surekli uzaklasmalari ozgurlesmek sanarken, sonralari dunyanin hangi ucuna gitsem rahatlayamadigimi gordukce deplasman kavramini romantiklesmitrmeye karar verdim. Mekansal uzaklik, bir o kadar evrensel yakinligi sagliyordu Richter’e meydan okurcasina. Gursel Aksel stadi icerisinde yerimi aldigimda skorboard’a bakip da 24.dakikayi gordugumde

sahada gorevini yerine getirebilecek kimse yoktu. Maçın tatil edildiğini öğrendiğimiz o dakikaya kadar karsi tarafa en samimi hislerimizi ilettigim o tezahüratların tamamına katildim. 

 

Simdi burada acikca konusulmasi gereken bir gercek var su karsi takima dair. Onlarin surecin basinda insafsizca ve devaminda arsizca saldirdiklari gibi saldirmayacagim. Baskalarinin yarışma haklarını belirli frekanslarda satin almaktan cekinmeyen bir güruh ile bizim tribununu olusturdugumuz toplulugun ortak bir tartisma platformunda bulusabilmemizin imkani yok. Bunlar, küme düştüklerinde birbirilerini vurup, kendi kulüp binalarını kundaklayabilecek hadsizligin doruklarında yasayan yavşaklar. Pelikan olsun, inek olsun dogadaki turlu hayvanlara keyfi zarar vermis, basketbolun en ust ligine ciktiklari ilk 4 ceyreklik macin 2.ceyreginde devre oldu diye maçtan cikan ve kimliği son yirmi senede dort kere el degismis demirbaşın saticisi bunlar. Bu kadar yanlisi yapan bir guruhun son sansini kurtarmak isteyen bir takim insanlar olabilir. Bunlar su anki futbol federasyonunda gorev de almis olabilir. Ustelik bir Papatya ustunden seviyor ya da sevmiyor cekebilirler. Ama arkadaslar heker unutmasin ki Keser doner sap doner ve en sonunda hesap doner. Bu sehirde en cok biz seviyoruz. Hatta oyle seviyoruz ki sizi bile bu sevdanin icerisinde eski bir ihanet olarak kabul etmistik. Ta ki 27 kasim’a kadar. Lutfen artik hic gorusmeyelim. Iki taraf icin de en iyisi bu.

 

Butun bunlarin yaninda tarihiyle, Kuvay-i Milliye’siyle, 2021 yilina damga vuran Buyuk Mustafa’si ile, 2022’sinde elinde kaldiklariyla her tekmeye kafa sokan bir olusum var iken, hadi cok buyuk sevenleri icin onune ve arkasina sponsor almayan dernegiyle de olsun, adini onlarca cocuga vermis gelenek kulturuyle ve en onemlisi az ve oz olmasiyla her zaman kendi kulvarinda sahsina munhasir bir gercekliktir Buyuk Altay.

 

Ozetle digerlerinin o iki renk arasina koydugunuz beklentiniz ile bizim baska iki renk arasina koydugumuz sevda arasinda ucurumlar var.

 

Evinin kapisini acik biraktiginda evine giren hirsizi mesrulastirdigin sistem nasil bireyler yetistiriyor goruyor musun Turkiye?  Bir anlik insan hatasinin, o insanin hem kendi hayatini hem taraftari oldugu kulubun bir senesini ve belkide hatri sayilircasina bir donemini yakabilecegini hic hayal etmemistim. Bunun yaninda 19 sucsuz insanin daha hayatini karartip, etrafindaki cankuslarini da hayata kusturebilecegini hic tahayyul etmemistim. Bizi o gun 8 saat iceride beklettiklerinde sagolsun herkesi dusunduk. Dusunemedigimiz bir sey daha vardi.

 

Goklerden gelen bir karar ile sirf goz boyamak icin listeyi kabartmak adina sucsuz insanlari da iceriye alacaklarini tahmin etmiyorduk. O 8 saatlik yuzlesme yetmisti herkese aslinda. Polisler o sogukta ustlerinde tasidiklari agirliktan sikilmislar ve sirf bu nefretten oturu bizi toplu bir bicimde susuz, yemeksiz birakip ve tuvaletin de vanasini kapatmislardi. Bu tip davranislari kizilcaboluk’te gormustuk ama sehrimizin bir sokaginda gormek utandiriyordu. Ara sira nobet gibi gelen “yeteeeeeeeerrrrr” cigliklarim ile sessizligi kirmak istiyordum. Kendimi hic bu kadar caresiz hissetmemistim. O an. Sonrasindaki birkac gun her dakika daha caresiz hissettim.

 

O gecenin devaminda basimizi yastiga koydugumuzda saat sabaha karst 4’tu. Sadece sag oldugumuzu hissettiğimizden oturu birbirimize doyasıya sarildk. Sanki birkac saat once sirf bana daha yakin olabilmek icin yan koltuğumuza oturan o değilmişcesine birbirimize sarildik.

 

Aradan 5 hafta gecti.

 

Fisegin vurdugu Mehmet Cakir iyilesiyor. Bu arada butu mevzudaki en onemli konu sorgusuz sualsiz onun sagiligi. Kendisine ailesiyle daha saglikli ve birlikte mutlu bir hayat diliyorum en samimi duygularimla.

 

Kalecimiz Ozan ulkenin adalet anlayisina guvenemiyor olsa gerek, hic olmayan sikayetini geri cekmis. Kendisine de akil, fikir ve kalede bize verdigi gibi dolu dolu bir guven diliyorum.

 

Bu velvele icerisinde iki takimi da, en iyi savunma hucumdur mantelitesiyle beslenmis turk futbolundan hic ders almamis olup, hukmen maglup cezasini alabildikleri icin ayrica tebrik ediyorum.

 

Bizim yedigimiz 6 ic saha cezasi ise federasyonun bu maca dair resmi karar verene kadar harcadigi surenin en buyuk kdv’sidir Altay kulubune. O toplantilarin Izmir’de nerede ve kimin himayesinde yapildigina bir bakilsin. Odasinda konuya dair toplantilar yapilan sahsiyetin, hangi minareleri calip uzerlerine tarihin en kalifiye kiliflarini nasil kapladigina bir baksinlar. Kagit ustunde tarafi oldugu gorunen o sahsin, Altay’in en buyuk kotulugunu isteyen oldugunu da gunun birinde hayat gozler onune surer.

 

Cok uzadi ve en onemli konudan bahsetmedim.

 

Bu zirvalik icerisinde 19 tane sucsuz insani iceri aldilar. Fisegi atan kamera tarafindan tam anlasilmadigindan oturu siyah kapusonunun yaninda yesil serit olanlar da alindi, mactan dort ay once birbirlerinin tweet’lerini fav’layanlar da alindi, yasamak icin birbirine para yollayanlar da alindi, ayni havayi soluyanlar da hesabina kesilenleri yasadi.

 

Bu insanlar hakkinda herhangi bir somut kanit yok. Ulkenin “istedigimi iceri atarim sana ne lan yarak” duzeninin vucut bulmus hali bu. baska bir sey degil o yuzden cok buyutulecek bir sey yok.

 

Agah Bey’in dedigi gibi adalet baska bir sey hukuk baska bir sey. Kagit ustunde varligini ispatlamaya calisan hukuk icerideki 19 insani suclu ilan ediyor. Onlarin adaletinin yeri buldugu gun ben rahat edecegim.

 

Kime yazar?

Once Altay taraftarina yazar. Biz nasil bu uc kurusluk tezgahin icine dustuk diye. Sonra benim iyi niyetli baskanima yazar. Onun icerisindeki iyiligin yuzde biri keske dunyadaki insanlarin icerisinde olsa. O iyi niyetiyle cogu seyi cozer ve cok guzel cozer ama her seyi cozemez. Cunku her sey iyi niyetle cozulmuyor. Ayrıca Altay Spor kulübüne hizmet edeler ile ayni kurumu etiket olarak kullananları ayırmak bizim boynumuzun borcu. Çünkü aralarında büyük uçurum var. Liverpool tribunlerinde 90’larin sonunda Heysel’den sonra yazan bir pankart vardi turkce tabiriyle “adilik gerektiginde asil bir duygudur” diyen. Tatcher, The Sun vs yani ayni duzen ayni yaptirimi uyguluyordu Liverpool taraftarina holiganlik ustune. Konunun Liverpool degil de tum ulke oldugunu birkac sene sonra anladilar. Altay Spor Kulubu herhangi bir formatta dahil oldugu ornegin kotusu degil anca isigi olur. O icerideki 19 insana dair adalet yerini buldugunda bunu gosterecek en buyuk gercekliktir.

 

Cevabini bilen varsa ben su sorulari hala kendime soruyorum. Cevabima merhem olabilecek hers eye acigim.

-          Izmir Spor Sube muduru ne durumda?

-          O gun Gursel Aksel stadinda gorev alip Altay taraftarini iceri sokmakla yukumlu olan birim nerede?

-          Passolig, fisegi atani bulamamis mi?

-          Passolig bunlara yaramiyorsa niye var?

 

Kime yazdigi cok belli.

 

Sana da hayatta basarilar goztepe. Layigini bul.