sekiz günlük uzakdoğu tatilinde çokça yazdım. aşağıdaki kısmı da tatilin en güzel yerinde yazdım. direk buraya aktarıyorum, oynamadan.
....
kağıdın yettiği kadar yazmalıyım. az kelimeyle. üstümde para, telefon ve sigara var sadece. dünya haritasının oldukça sağ altındayım, phi phi adasında. şu anda coldplay fix you çalıyor. gemiden inip sadece yürüdüm, buraya getirdi ayaklarım beni. coldplay cd'si çalıyor diye buraya oturdum. muz ağacı yapraklarıyla örtülü, kare bir bardayım. Ellilerinde bir amca, kardeşi gibi duran daha çalışkan kırklarında biri ve büyük ihtimalle çalışkanın oğlu olan yirmilerinin ilk yarısında bir çocuk var. Dünyadan uzak burayı işletiyor olabilirler. çocuk karşıdaki dükkandan şapka aldırdı bana, fotografımı çekti sonra kendiliğinden teşekkür amaçlı. adayı al dese ceplerime bakacak durumdayım. pürel bırakmış birisi barda, ne bu diye bana soruyorlar. çok şey çağrıştırıyor bana farklı farklı. önce siktir et diyorum türkçe, sonra da i don't know ingilizce. ikisinide anlamıyorlar. hiçbir şey anlamama haklarını kullanıyorlar. ben de bilmiyorum dercesine dudağımı büküp, ellerimi iki yana açıyorum. o zaman anlaşıyor ve gülüşüyoruz. yukarıda yazdığım cümlede -de'yi ayırmadığımı görüyorum.çok da sikimdeydi. Kayra'nın dediği gibi bilmediğin bir kıtaya, bilmediğin bir okyanusa gidelim siktir olup.
03.03.2013
11:52
bu da o anım.